Uzman Klinik Psikolog Tuğba KAPLANHAN

Projektif Testler

Psikolojik değerlendirme, çeşitli psikolojik yöntemler kullanılarak bireylerin yeteneklerini, davranışlarını, bireysel özelliklerini değerlendirme sürecine verilen isimdir. Psikolojik testler bu değerlendirme de önemli yer tutmaktadır.

Projektif testler, Freud’un dinamik formulasyonuna dayanır. Yansıtma rahatsız edici düşünceleri, kabul edilmesi güç fikirleri, duyguları dışa yansıtarak dış algılamayı etkileyen ego savunma mekanizmasıdır.

Projiktif testler terimi ilk defa 1939 yılında L. K. Frank tarafından ortaya atılmıştır. Projektif testlerin amacı, bireye belirsiz bir uyarıcı vererek onun duygularını, düşüncelerini, fikirlerini cevaplarında yansıtmasını sağlamaktır.

Projektif testlerin genel özellikleri şunlardır;

  • Dolaylı bir yöntemdir. Birey verdiği cevabın önemini bilmez.
  • Cevap özgürlüğü vardır. Objektif testlerin tersine ‘evet’, ‘hayır’ şeklinde kısıtlı cevaplar yerine projektif testlerde tam bir özgürlük vardır. Birey uyarıcıları kendine göre cevaplandırır.
  • Projektif testlerde uyarıcı tam olarak belirlenmemiştir. Böylece bireyin, uyarıcıyı kendine göre değerlendirip, kendi duygu ve düşüncelerini yansıtacağı düşünülmüştür.
  • Kişiliği bütün olarak değerlendirmeye yönelmiştir.

En etkin kullanılan iki projektif test yöntemi, Rorschach ve Tematik Algı Testidir.

Rorschach Testi, İsviçreli Psikiyatrist Herman Rorschach tarafından geliştirilmiştir. Mürekkep lekelerini, algılamayı incelemek için kullanırken birçok değişik tanılı hastaların değişik cevaplar verdiğini görmüş ve lekeleri tanı & kişilik dinamiğini açıklamak için kullanmaya başlamıştır.

Tematik Algı Testi ise H. A. Murray ve C. D. Morgan tarafından geliştirilmiştir. Bu test, üzerinde hikaye anlatmaya teşvik edici 30 kartın bireye sorulmasıyla uygulanır. Bu testte beklenen, bireyin hikaye anlatırken, hikaye kahramanıyla özdeşim yapacağı ve kahramana atfettiği duygu ve düşüncelerin kendi duygu ve düşüncelerini yansıtacağıdır.

Uzman Klinik Psikolog

Tuğba KAPLANHAN